Giriş
 
 Temettü avansı, şirketlerin hesap dönemi kapanmadan ya da kapanmış olmakla birlikte kar dağıtım kararı alınmadan ileride iştirak edilen paya karşılık düşecek temettüye mahsuben yapılan ve esas itibarıyla avans niteliğindeki bir ödeme olarak tanımlanabilir.
 
Türkiye’de kar dağıtımı konusunda dikkate alınması gereken düzenlemeler Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile Sermaye Piyasası Mevzuatı’nda yer almaktadır. Ayrıca, kurum ana sözleşmesinde yer alan düzenlemeler ile genel kurul/ortaklar kurulu kararı da dikkate alınmalıdır.
 
Kar dağıtımı konusunda halka açık şirketler SPK mevzuatı, diğer şirketler ise TTK hükümlerine tabidir. Halka açık şirketten kasıt, hisse senetleri halka arz edilmiş olan veya halka arz edilmiş sayılan anonim şirketlerdir.
 
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Mevzuatı Kapsamında Avans Kar Dağıtım Uygulaması
 
Kar payı avansı kavramı Türk Hukuku’na ilk olarak SPK düzenlemeleri ile getirilmiştir. (4487 Sayılı Kanun) SPK mevzuatında yer alan temettü avansına ilişkin düzenlemeler aşağıda ana hatlarıyla özetlenmiştir;
 
A. Temettü avansı sadece halka açık anonim ortaklıklarca dağıtılabilecektir,
 
B. Temettü avansının dağıtılabilmesi için şirket ana sözleşmesinde hüküm olması ve genel kurul kararı ile ilgili yılla sınırlı olmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmelidir,
 
C. Temettü avansı, halka açık anonim ortaklıkların, SPK mevzuatına uygun olarak düzenlenmiş ve bağımsız sınırlı denetimden geçmiş, üçer aylık ara dönemler itibarıyla hazırladıkları mali tablolarında yer alan karları üzerinden dağıtılabilecektir,
 
D. Dağıtılabilecek temettü avansı, ara mali tablo karlarından, ayrılması gereken yedek akçeler ile vergi karşılıkları düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçmeyecektir,
 
E. Her ara dönemde dağıtılabilecek temettü avansı, bir önceki yıla ait bilanço karının yarısını da geçmeyecektir,
 
F. Önceki dönemlerde verilen temettü avansları mahsup edilmeden, ilave temettü avansı verilmesine ve temettü dağıtılmasına karar verilemez.
 
1 No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile Getirilen Düzenlemeler
 
Öteden beri süregelen uygulamaya göre kurumlarda kar dağıtımı hesap dönemi bitiminde, anonim şirketlerde genel kurul, limited şirketlerde ortaklar kulunca kar dağıtımına ilişkin karar alınması neticesinde gerçekleştirilir. İşbu uygulama, 1 No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nin 15.6.6 “Avans Kar Payı Dağıtımı” başlıklı bölümünde temettü avansı müessesesinin getirilmesi ile değişikliğe uğramıştır. Bu bölümde kurumlar vergisi mükelleflerinin, geçici vergi dönemleri itibarıyla doğan ticari karları üzerinden avans kar payı dağıtabilecekleri belirtilerek avans kar payı dağıtımına ilişkin düzenleme ve sınırlamalara yer verilmiştir. Esas itibarıyla tebliğdeki düzenlemeler SPK mevzuatındaki hükümler ile paralellik göstermektedir. Dikkat edilmesi gereken hususlar ana hatlarıyla aşağıdaki gibidir;
 
Mükelleflerce dağıtılabilecek avans kar payı, geçici vergi dönemleri itibarıyla hazırlanan mali tablolarında yer alan karlardan, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler, vergi ve mali karşılıklar ile varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir,
 
Bir hesap dönemi içinde dağıtılabilecek toplam avans kar payı da bir önceki yıla ait dönem kârının, kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler, vergi ve mali karşılıklar ile varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı düşüldükten sonra kalan kısmının yarısını geçemeyecektir,
 
Aynı hesap dönemi içinde birden fazla avans kâr payı ödemesi yapılması durumunda, sonraki geçici vergi dönemlerinde ödenecek avans kâr payı hesaplanırken önceki dönemlerde ödenen avans kâr payları indirilecektir,
 
Gelir Vergisi Kanunu’nda belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve onarım işlerinde dağıtılabilecek avans kâr payı ise devam eden işlerin gerçekleşen maliyet ve hakedişleri arasındaki müspet farktan, kesinti suretiyle ödenen vergiler indirildikten ve varsa geçmiş yıl zararlarının tamamı ile kanunlara ve esas sözleşmeye göre ayrılmak zorunda olan yedek akçeler düşüldükten sonra kalan kısmın yarısını geçemeyecektir,
 
Avans kâr payı dağıtmak isteyen kurumların ana sözleşmelerinde avans kâr payı dağıtımı ile zarar doğması veya yıllık kârın dağıtılan avans kâr payını karşılamaması halinde avansın geri çağrılmasına ilişkin hüküm bulunması gerekmektedir,
 
Genel kurul kararıyla da ilgili yılla sınırlı olmak üzere yönetim kuruluna yetki verilmesi zorunludur,
 
Yönetim kuruluna avans kâr payı dağıtımı için genel kurul tarafından yetki verildiği takdirde, yönetim kurulu (Limited şirketlerde ortaklar kurulu) tarafından ilgili geçici vergi dönemine ilişkin beyannamenin verileceği tarihe kadar avans kâr payı dağıtımı hakkında karar alınması gerekmektedir,
 
Avans olarak dağıtılan kar payı üzerinden -genel oran- %15 stopaj hesaplanacaktır,
 
Transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç hükümleri uygulanmayacaktır.
 
Eleştirilerin Kaynağı
 
Avans kar payı dağıtımı konusunda halka açık şirketler açısından bir sorun olmamakla birlikte, diğer şirketler açısından tereddütlü bir durum ortaya çıkmıştır. Şöyle ki, 1 No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği ile avans kar payı dağıtımına ilişkin hükümler getirilmekle birlikte, TTK’nda avans kar payı dağıtımının yapılabileceğine ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki Kurumlar Vergisi Tebliğinde yer alan avans kar payı dağıtımına ilişkin hükümler başından beri eleştiriyle karşılanmıştır. Eleştiriler temelde kar dağıtımı esaslarına ilişkin düzenlemelerin TTK ve SPK mevzuatında yer aldığı ve KVK genel tebliği ile bu konuda bir düzenlemenin yapmanın hukuki olmayacağı ile avans kar dağıtımı yapmak isteyen kurumların ana sözleşmelerinde yapmaları gereken değişikliklere Sanayi Bakanlığınca izin verilmeyeceği yönünde yoğunlaşmıştır.
 
Son Gelişme
 
“Vatandaşın Vergisini Koruma Derneği” (VAVEK) tarafından açılan iptal davasında 1 No.lu Kurumlar Vergisi Tebliği’nin 15.6.6 “Avans Kar Payı Dağıtımı” başlıklı bölümündeki düzenlemeyle kamunun yasal dayanağı olmaksızın bir gelirden vazgeçmesi sonucunu doğuran işleme gidildiği iddia edilmiştir.
 
Danıştay 4. Dairesi, bu konuya ilişkin verdiği 18.10.2007 tarih ve 2007/2364 Esas No.lu kararında, 1 No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nde avans kar dağıtımına ilişkin hükümlere yer verilmiş olmakla birlikte tebliğin dayanağı olan 5520 sayılı yeni Kurumlar Vergisi Kanunu’nda bu konuda açık bir düzenlemenin bulunmadığını, kar dağıtımı müessesesinin düzenlendiği TTK’da da avans kar payı dağıtımına ilişkin bir düzenlemenin yer almadığını, TTK 470. maddesinde ise kar payının ancak safi kardan ve bu gaye için ayrılan yedek akçelerden dağıtılabileceğine yer verilerek kar payının ancak dönem sonunda ve dönem safi karı belirlendikten sonra dağıtılabileceğinin hüküm altına alınmış olduğunu belirtmiştir. Sonuç olarak , Danıştay 4. Dairesi kanunda yer almayan bir konuda, Maliye Bakanlığı’nın düzenleme yetkisi bulunmadığından hareketle 1 No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği’nin 15.6.6 “Avans Kar Payı Dağıtımı” başlıklı bölümünü hukuka aykırı bularak yürütmeyi durdurma kararı almıştır.
 
Mükelleflerin vergisel eleştiriyle karşılaşmamaları için konuyla ilgili gelişmeleri yakından takip etmelerinde yarar var.